Tokat'ın tarihçesi
M.Ö. 4000 yıllarından başlayarak 14 devlet ve birçok beyliğin yaşadığı ve egemen olduğu Tokat; geniş ve sulak vadilerle bunlar arasındaki geçitlerden oluşan bereketli alanların orta yerinde bulunmaktadır.
M.Ö. 4000 yıllarından başlayarak 14 devlet ve birçok beyliğin yaşadığı ve egemen olduğu Tokat; geniş ve sulak vadilerle bunlar arasındaki geçitlerden oluşan bereketli alanların orta yerinde bulunmaktadır.
Kalkotik ve ilk tunç çağlarından sonra Büyük Hitit Devletinin doğu federasyonlarına bağlı birçok kentin, Yeşilırmak'ın kolları Kelkit, Tozanlı ve Çekerek kolu vadileri boyunca kurulması ile başlayan, Pers ve Pontus döneminde doruğa ulaşan derebeylik dönemi, Tokat, Niksar, Zile ve Turhal'da en tipik ve güçlü şeklini almıştır.
İlimiz toprakları üzerinde kurulan Hitit ve Frig yerleşim alanları, M.Ö. 2500 - 4000 yılları arasında, yüksek düzeyde sanat ve kültür yaşamına ulaşmıştır. İç Anadolu yaylalarını aşamayan İon Kültürünün M.Ö. 6. yüzyıldan itibaren, Kolonileri ile birlikte, Karadeniz'den Polemonion ( Ünye) ve Amisos (Samsun ) yolu ile Komana ya ( Tokat ) gelmiş, güneydeki geleneksel "Kapadokya " ve doğudan gelen Pers kültürü ile kaynaşmıştır.
Daha sonra uzun bir dönem içerisinde Roma ve Bizans Egemenliği altına giren Tokat, Danişmend ve Selçuklu Türklerinin siyasi üstünlükleriyle birlikte Maveraünnehir'den gelen Türk İslâm kültürü ile tanışmıştır. 900 yıldan beri de Türk Egemenliği altındadır.
Selçuklular zamanında Anadolu'nun 6. büyük kenti olan Tokat, 12. yüzyılda Bizans ve Haçlı orduları, 1243 yılından itibaren de Moğol baskısı altında olmasına rağmen İlhanlı egemenliği sonuna kadar gelişmesini sürdürmüş, antik dönemlerde olduğu gibi ekonomi ve ticareti gelişmiş, doğu batı yönündeki büyük ticaret kervanlarının konakladığı hanlar, kervansaraylar ile düzenli yol ve köprüler inşa edilmiştir
Selçuklu Türklerinin Anadolu'da yarattığı, özü güzellik ve sabır olan bu uygarlığın kültür, sanat, mimarlık, bayındırlık eserleri ile Tokat'ta hemen yüz yüze gelinir. Moğolların yaptığı büyük tahribatın ardından 14. yüzyıl sonunda Osmanlı egemenliğine giren Tokat, yükselme döneminde bölgenin tarım ve sanayi merkezlerinden biri olmuştur.
Evliya Çelebi'nin uzun uzun anlattığı gibi "Tokat'ın bağ. bahçe ve ovaları Osmanlı Ordularının konaklama ve gıda ambarı olmuş, bakırcılık, ipekçilik, pamuklu dokuma ile çeşitli sanayi ve el sanatları gelişmiş, iş hanları ve çarşıları Bağdat, Bursa ve Halep'tekiler ile kıyaslanır olmuştur." ifadeleri bunun kanıtıdır.
17. yüzyılın bitimi ile beraber gerileyen imparatorluk döneminde, Tokat olumsuz etkilenmiş, gelişme ve canlılığını yitirmiştir. Osmanlı Devleti'nin gelişme devrinde önemini yitiren ve pek çok ekonomik sorunlarla karşılaşan Tokat, hiçbir gelişme gösterememiş, 1863'ten sonra Sivas'a bağlı bucak, 187S'de mutasarrıflık (sancak beyliği) 1920'de müstakil liva ve nihayet Cumhuriyetin ilanı ile beraber il olmuştur.
ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞINDA TOKAT'IN YERİ
Ulusal Kurtuluş Savaşımızda Tokat'ın önemli bir yen vardır. 16 Mayıs 1919 da Samsun'a hareket eden Bandırma Vapuru'nda ******'ün yanında bulunan 18 kişiden birisi. Tokat'ın yerli eşraflarından Karargah komutanı Mustafa Vasfı Süsoy'dur.
Yeni bir Türkiye'nin tohumlarının atıldığı 26 Haziran 1919 günü, Amasya'dan Tokat'a hareket edildiğinde, Tokat girişinde Mustafa Kemal'i 20 kadar askeriyle bir binbaşı karşılar, Mustafa Kemal " Acaba bu binbaşı beni tevkif etmek için mi burada" düşünceleri içerisindeyken Binbaşının :" Paşam I Hoş geldiniz. Ben Askerlik Şubesi Reisi. 19 nefer, 1 çavuş ve 2 izinli ile emrındeyiz. " sözleri Mustafa Kemal'in kurtuluş aşkını, bir coşkuya dönüştürür.
Düşman kuvvetlerinin Anadolu'yu işgalleri sırasında Tokat halkı da kurdukları örgütlerle bu işgale karşı tepkisini açıkça ortaya koymuştur. 15 MAYIS 1919'da Yunanlıların İzmir'i işgal etmeleri üzerine, Tokat ve ilçelerinde kurulan Redd-ı İlhak Cemıyetierl'nin girişimiyle 20 HAZİRAN 1919'da Niksar'da bir mitingi düzenlenir. Niksar halkı miting sonunda alınan kararları Rsdd-i İlhak Cemiyeti Başkanı Mahir Bey ımzastyia İtilaf Devletleri temsilcilerine ve A.B.D. Cumhurbaşkanı VVilson'a gönderir. Bu kararda " Biz Türk olan her vatan parçasının Türk kalmasını istiyoruz. Sız de buna söz verdiniz. Şimdi ise sözünüzde durmadığınızı görüyoruz. Anadolu'ya uzatılacak bir tecavüz, bİZi öldürmek için atılacak bir adımdır, insaniyet ve adalet namına suikasttan vazgeçiniz.,, denmektedir.
Büyük Önder ****** 26 HAZİRAN 1919 dışında, ilimizi 5 defa daha ziyaret etmişlerdir.